“HER İNSAN GELECEĞİNİ GARANTİLEMEK İSTER…”
- Görkem Yılmaz
- 9 Oca 2022
- 2 dakikada okunur
Her insan geleceğini garantilemek ister; ekonomik kriz kişilerde geleceğe yönelik davranışlarında ve tutumlarında kaygıya sebep olur. Ailemi, çevremi ve beni bu durum nasıl etkileyecek? Geleceğim bu durum karşısında nasıl şekillenecek? Neler yaşayacağız? ….
Psikolojimizi yaşanan ekonomik krizler büyük çoğunlukta etkiler. Aynı zaman da bu kriz karşısında yaşadığımız psikolojik durumlar yaşanan ekonomik krizi nasıl anlamlandıracağımızı ve tutumlarımızı belirler.
İş hayatımızda ve özel hayatımızda, sosyal ilişkilerimizde etkileşim içinde olduklarımızla daha yoğun sıkıntılar yaşarız. Çalışan insanlar iş yerlerinde işten kovulma veya çıkarılma korkusu ile işe gider. Çalışma ortamlarındaki iş arkadaşlarıyla rekabet daha da artar. İşten kovulma/çıkarılma korkusu yaşayan kişi ya da kişiler dikkatlerini toparlama da zorlanır ve işten alacakları verim de düşüş gözlenebilir. İş yerlerinde çalışma arkadaşları ile problem yaşanma olasılıklar artar; çünkü işten kovulmamak/çıkarılmamak için birbirleri arasındaki rekabet aralarındaki iletişimin sekteye uğramasına sebep olacaktır.
İş hayatına yönelik stres ve agresyon halleri aile ilişkilerini etkileyebilir. Geleceğe yönelik kaygı içinde olan kişi hem kendisini hem de sosyal etkileşimde bulunduğu çevresini duygu durum değişiklikleri ile etkilemesi muhtemeldir. Bazı kişiler bu dönemlerde aile içi ilişkilerinde agresyon tutum ve davranışlar içinde olurken, bazı kişiler de motivasyon kaybına ve umutsuzluğa bağlı kendi içlerinde depresif bir hale bürünebilirler.
Bu her iki durumda da yaşanan durum çevresindeki insanlarda yapıcı olmayan bir etki bırakır. Ebeveynler yaşanan ekonomik krizler karşısında çocuklarına genelde olumsuz bir durum hissettirmek istemezler ve bu yaşanan durumları paylaşmazlar. Halbuki çocuklar aile içerisinde yaşanan stres veya gerginlik paylaşılmasa bile hisseder ve mevcut sıkıntının bilinmemesine yönelik belirsizlik karşısında korku ve kaygı yaşarlar. Ergen kişiler yaşanılan birçok şeyi fark etseler bile kaygı ve üzüntülerini dile getirmeyi reddedeler; yine de aile içinde yaşanan bu duruma dahil olmaları, ergen kişiye kendisini birey olarak hissettirilmesi kendisini rahatlatacaktır. Kısaca yaşanan kriz ve sıkıntıların çocuklara yaşlarıyla uygun bir biçimde ifade edilmesi sürecin çocuklar üzerinde daha sağlıklı şekilde atlatılmasına yarar sağlayacaktır.
Psk. Görkem Yılmaz

Comments